Günümüz artık teknoloji üzerine
kurulmuş bir sistemle yürütülmekte. Bugün hepimizin bilmediği bilgileri anında
elindeki küçük cihazlardan her an her yerde ulaşması mümkün. Hal böyle olunca
da teknolojiyle değişen her sektör kendi yapılanmasına ve teknolojiyi kullanma
aşamalarına göre eleman aramakta. Kuruluşların ve işverenlerin eleman
alımlarında artık her CV formlarında okuduğunuz ve takip ettiğiniz gazete,
dergi ve bloglar var mı sorusuyla karşılaşabiliriz. Bu soruyla ne kadar sosyal,
teknolojiyi ne kadar yararlı yönetebiliyor sorusunu kendilerine cevap
niteliğinde aramaktalar. Biz yeni mezunlarında ne kadar etkin ve zamanı iyi
kullanabiliyor mu?
Translate
In
Mülakat,
İlk Mülakatım
Mülakat; denilince hepimizin korkulu rüyası sanırım.
Hayatımız boyunca kılık kıyafetimizden tutun, diksiyonumuz, bilgi
birikimimiz ve beden dilimiz tarafından dikkatlice incelendiğimiz tek yer olabilir. Hal böyle olunca ve mülakata fazla gitmeye alışık olmadığımız biz yeni
mezunlar ister istemez bir heyecana yenik düşmeler, kendini ifade ederken
zorluk çekmeler, tam konuşurken o göz göze geldiğin anda birden duraksayıp
cümlenin devamında neler söyleyeceğini unutmalar vs vs. Bunlar belki de
hepimizin yaşadığı ve yaşayacağı şeyler. Geçtiğimiz hafta bende ilk görüşmem de
bunları yaşadım.
Açıklamada da belirttiğim yeni mezunum, sorunlar yaşıyorum, sorunları yaşadığım
sisteme bir o kadar tepkiliyken bir o kadar da haklı buluyorum. Büyük
çelişkiler yaşıyorum.2013 senesinde atılmış olduğum
üniversite hayatında mesleğim hakkında bilgi sahibi olmadığım, bana gelecekte
neler kazandırıp neleri kazandırmayacağını bilmeyerek yola çıktım. Okulda
gördüğüm derslerle tanımaya başladığım bu mesleğin kişilik yapıma uygun
olduğunu gördükçe sevmeye başladım. Bana
deselerdi ki bundan 3 yıl önce İK sence nedir diye? Karşımdaki insan ne diyor diye bakabilirdim
gerçekten hiçbir fikrim yoktu. Bugün bana sorsalar İK sence nedir diye?