Bir yıl önce bugün, öğrencilikten terfi ettikten sonra yaptığım ilk mülakat sonucunda kendim için ve geleceğim de planladığım hedeflerime ulaşmak adına çizmiş olduğum yolun ilk adımını attım. Yazmaya mülakatımda bana yönlendirilen ''İK blogları var bunları takip ediyor musun?'' sorusuna karşın, olumsuz geçen mülakatın çıkışında ''ben niye takip edeyim onlar beni takip etsin'' diye bir serzenişte bulunarak böyle bir atılım yaptım. ''O ne öz güven o'' dediğinizi duyar gibiyim ama serzenişi mi sakın üstünüze alınmayın çünkü o zamanlar çok sosyal medya insanı olmamın aksine gerçekten hiç birinizi bilmiyordum, mülakatında vermiş olduğu gerginlik ve kötü sonucu itibari ile böyle bir şey söylemiş bulundum, yoksa şimdi hepinizi tek tek yazılarınızı severek takip ediyorum.
Ben bu blogu ilk zamanlar ''Yeni Mezun İK Blog'' adı altında açmıştım. Çünkü o zamanlar yeni mezun olmuş ve yeni mezuna çok az fırsat tanındığını gördüğüm, şartları kaf dağına çıkaran insanlara ithafen dışarıdan bakıldığında nasıl göründüklerini, ne şekilde düşüncelerde yer ettiklerini görmelerini sağlamak adına yazmaya başlamıştım. Yararlı oldum mu bilmiyorum, bu düşünce biçiminin ördüğü duvarı tek başıma yumruklamam tabi ki de hasar bırakacaktır, yıkmaya yetmeyecektir. Ben sadece katıldığım onca mülakattan ( ki daha bitmedi bu mülakatlar), tanıdığım insanlardan ve kurumlardan asla olmamam/olmam gereken profilleri deneyim alarak kendime kazandırmaya çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Çok eleştirdim, eleştirdiğim kadar insanlar tarafından da henüz kulağıma gelmese de eleştirildiğime inanıyorum.