Translate

Mülakat 7/Toplu Mülakat Deneyimi

14:59:00

   Bir bakındım ilanlara acaba nerelere el atmamışım diye, ''Satış Danışmanı'' tabi ki. Dedim ki değerlendireyim bu fırsatta olabilir benim için. Olumsuz burnu havadan bakmıyorum sonuçta. Aradım taradım çeşitli yerlere başvuru yaptım. Sonucunda aradılar ve benimde severek alışveriş yaptığım, yapmasam da bayanların o kumaşa bir dokunma alışkanlıkları vardır ya bu erkeklerin anlam veremediği heh işte o mağazalardan biri çağırdı görüşmeye. Görüşme saati 16:30'da idi. Hafiften bir geç kalır gibi oldum olmasına ama ucundan yetiştim. Mağazaya geldiğimde beklemem gerektiği söylendi. Bir 10-15 dakika bekledim ama o an kafamda mağazayı azıcık kurcalamak vardı. Yaptım mı? Tabi ki yapmadım sadece ucundan göz gezdirdim. Beklediğim sırada aklıma bir kaç soru geldi acaba ben olsam satış danışmanı alacağım insana ne sorardım diye.'' Mağazaya girdiniz, etrafınıza baktınız sezona göre hangi renkler yoğunluktaydı veya vitrin düzeni sizce hangi konsepte göre tasarlanabilirdi, uyumsuz gördüğünüz kombinler var mıydı?'' vs. vs. bu tür sorular geldi aklıma. Mantıklı veya değil boş boş bakınmak yerine bunları düşünüverdim o arada.

   Karşıdan bir bayan geldi. Tokalaştık güler yüzle karşıladı. İK sorumlusu Nazmiye Hanım. İsim veriyorum çünkü hakkediyor. Tam mağazanın kapısından çıkıyorduk ki diğer iki mülakata gelen adaylarda geldi. Hep birlikte bir cafeteryaya geçtik. Aslında çok heycanlıydım ilk defa kendimden başka adaylarda benimle birlikte görüşecekti, toplu mülakatın ilk deneyimi oldu benim için o yüzden iyi incelemem gerektiğini düşündüm. Kendimizi tanıtmamızı istedi. İlk top bana atıldı, ben bir duraksadım, Nazmiye Hanım bunu fark edince kendisi öğrenmek istediklerini tek tek söyledi ve sözü bize bıraktı. '' Kaplıkaya'da oturuyorum, Annem ev hanımı Babam emekli optisyen. Liseyi Tophane EML de Elektronik/Güvenlik Sistemleri olarak bitirdim. Üniversite Adnan Menderes Üni. İnsan Kaynakları bölümü. Aunde Teknik A.Ş. ' de İK'da 1 ay, Sony Panasonic Servis de 9 aylık bir staj dönemi geçirdim. Kurban bayramı döneminde de 2 haftalık bir seyahat acentesinde Çağrı Merkezinde çalıştım.'' diyerek kendimi tanıtma faslını diğer arkadaşlara bırakmış oldum. Ardından sorulara devam etti. Daha önce mağazaya geldiniz mi? veya alışveriş yaptınız mı? nasıl buluyorsunuz? diye. İlk ben atladım söze, kaçırır mıyım tabi ki kaçırmam. '' AVM'ye geldiğimde muhakkak uğruyorum alacak olayım veya almayacak olsam da. Markayla 7 yıldır tanışıyorum, gerek mağaza dizaynını gerek ürünlerini severek alıyorum. Çalışanlarının müşteri memnuniyeti içinde olması da artı bir şey.'' Kısaca müşteri gözüyle mağazayı eleştirdim, yalakalık olsun diye yapmadım tabi ki mağaza gerçekten öyle olduğu için söyledim, kötü bir tarafıyla karşılaşsaydım eğer bunu da söylemekten çekinmezdim. O sırada diğer arkadaşlar cevapladı soruları tabi onları da gözlemliyordum. Bir adayın benden daha çok şansı olduğunu düşündüm çünkü aranılan pozisyonda daha önce tecrübesi olmuş, diğer aday Bay'dı. Onun çok pasif durgun ve konuşurken sürekli göz göze gelmek yerine kısık bir ses tonuyla çekingen bir tavırla konuştuğunu gördüm. Kendimi yarışmada gibi hissettim bir an. Nazmiye Hanım diğer sorusunu yöneltti, sizce satış danışmanın da olması gereken özellikler nedir?. İlk ben atladım gene, müşteri olarak yorumladım görmek istediğim profili. '' Güler yüzlü olması, müşterinin gerçekten ne istediğini anlaması mesela çok kilolu bir kadına çıkarır daracık bir kıyafet verirseniz bunun onun hoşuna gideceğini sanmıyorum yani benim gitmezdi kendimi kötü hissederdim bu yüzden de iyi bir gözlemci ve vücut analizini yapması gerekir, enerjik olmadı karşısındaki insana pozitifliği yansıtmalı, bu alan hakkında fazla bilgim yok müşteri olarak görmek istediklerimi söyledim'' diyerek cevapladım. Diğer adaylar soruları cevaplarken iki adayında sürekli ben soruları cevapladıktan sonra arkadaşıma katılıyorum diyerek beni onayladıklarını gördüm. Aslında bu durum beni rahatsız etti. Tamam onaylayabilirsin ama karşındaki insan senin duygu ve düşüncelerini bekliyor, kendi düşüncelerinizi söylesenize diye çemkirdim yalan yok iç sesimden. Ardından çok can alıcı bir soru ile karşılaştım. Hem üniversite sunum yaptığım konuydu bilgimde vardı bu konu hakkında. Yöneticiniz size sürekli şu kadar satış yapmanız gerektiğini söylüyor bu sizi motive mi eder yoksa tam tersi motivasyonunuzu mu düşürür? '' Şöyle bir şey var ben bu konunun tamamen yöneticinin yer, zaman ve söyleme şekli olarak değerlendiriyorum. Bunu bir örnekle açıklayacak olacaksak ben orada müşteri ile ilgilenirken bana gelipte sürekli satış yap satış yap diyen yönetici bir kere kendinden beni itmiş işten offlatmış puflatmış olur, bunu ben 2 haftalık deneyimimde yaşadım. Çağrıdayım müşteriyle konuşuyorum, birim yöneticisi herkes çağrıda iken bağırarak satış yapın, hatta kimseyi bekletmeyin vs. vs. diye bağırıyordu bunu duyan müşteride baskı altında çalışıyorsunuz diye oradan tepki gösteriyordu. Bu duruş beni motive etmiyor adeta dikkatimin dağılmasını ve müşterinin tepki göstermesine yol açıyordu. Motivasyonun tamamen ilk başta da belirttiğim gibi yöneticinin elinde olduğunu düşünüyorum.'' Soruyu benden sonra cevaplayan kişi olaya daha farklı yönden bakarak '' benim eksiklerimi gördüğü için bana sürekli bunu söylediğini düşünürüm'' diyerek yanıtladı. Bu bakış acısı da ucundan azıcık mantıklı geldi, sorular oluştu kafamda çelişkili. Nazmiye Hanım; eğer en yakın arkadaşlarınızı arasak ve sizi iyi ve kötü yanlarınızı söylemenizi istesek ne söylerlerdi?.O sırada araya girip benim bu konuda sürekli alıştırma yaptığımız bir arkadaşım var hatta bağlayabilirim demek geçti ama ardından soruyu cevaplamam gerektiğini fark ettim. '' Çok dik kafalıyım, bazen çok konuşabiliyorum, olaylara bir pencereden değilde çok farklı yanlardan baktığım olur, gülmeyi seviyorum, insanları seviyorum, hırslıyım, planlı düzenli olmayı seviyorum, bazen dikkatimi toplamakta sorun yaşıyorum aklıma gelenler bunlar huylarımı kendim iyi veya kötü diye ayıramam kendimi seviyorum. Çünkü kötü olarak gördüğümüz huyların bile bazen bize çok güzel şeyler kazandırdığı olabiliyor.'' Nazmiye Hanım; Bana 3 kelimeyle kendinizi anlatabilir misiniz? '' Disiplin, hırs, dediğim dedik'' Karşıdan bakınca çok olumsuz gözükebilir, niye o an onları dedim bende bilmiyorum açıkçası sonrada çok güzel yanlarım geldi aklıma ama iş işten geçmişti, ben kötü yanlarımı seviyorum ne yapayım onlarla yaşamaya alıştım. Nazmiye Hanım mülakatı kuruluşu tanıtarak bitirdi. Sormak istediğiniz sorularınız var mı? diye sorunca, benim her mülakattan sonra muhakkak sormak istediğim sorular oluyor ama ben bunu unutuyorum bu sefer unutmadım ne hikmetse. ''Çalışanlarınızın performansını nasıl değerlendiriyorsunuz, nelere göre?'' diye soruverdim. Nazmiye Hanım ''satışlarına, müşteriyle ilişkilerine, iş tanımına uyup uymamalarına göre değerlendirmeye alıyoruz'' diye yanıtladı. Benim ardımdan diğerleride soru sormak istedi sordular. Nazmiye Hanım kırmayıp hepimizin sorularını cevapladıktan sonra görüşmeyi sonlandırdı.

   Mülakat ilk olarak İK Sorumlusu Nazmiye Hanım güler yüzünü eksik etmedi ve hepimizi gerçekten dinlediğini hissettim. Bu benim biraz daha net ve rahat davranmama neden oldu. Mülakatı böyle cafe de dış mekanlarda yapmak bence daha iyi sonuçlar doğurabilir. Ne bilim kapalı bir odada gerilim dolu anlardan iyidir diye düşünüyorum. Toplu mülakatlarda ilk cevap verdin verdin veremedin, arkada kaldın mı düşüncen o sırada kurmuş olduğun her şey senden önce cevaplayanın cevabı oluyor bunu anlamış oldum. Görüşmeden çıkarken işe alınıp alınmamamın bir önemi olup olmadığını düşündüm ve orada bulunmam Nazmiye Hanım gibi bir İKcı ile öyle bir mülakatta bulunmam bence güzel ve şanslı hissettim kendimi. İnsan karşısındakine ne yansıtırsa gerçekten onu alıyor, ayna oluyor size.

You Might Also Like

0 yorum

NİSAN SÖZÜ ''Henry D. Thoreau''

NİSAN SÖZÜ ''Henry D. Thoreau''
Tecrübelerimin bana öğrettiği bir şey var: Hayallerinin peşinden emin adımlarla yürüyen ve arzu ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf eden insanlar, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşırlar.

Mart Sözü '' Lao Tzu ''

Mart Sözü '' Lao Tzu ''
Doruğa ulaşsanız bile, hala ulaşılması gereken gelecek önünüzde durmaktadır.

Kasım Sözü ''Mümin Sekman''

Kasım Sözü ''Mümin Sekman''
Başkasına sadakatiniz, kendi başarı kapasitenize ihanetiniz olmaya başladıysa gitme zamanı gelmiş demektir.

Ekim Sözü ''W.E.Demıng''

Ekim Sözü  ''W.E.Demıng''
İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.

AĞUSTOS SÖZÜ '' ELİZABETH HOLMES''

AĞUSTOS SÖZÜ '' ELİZABETH HOLMES''
Başarılı bir insan olup olmadığınızı belirleyen şey, insanların hayatında bir değişiklik yaratıp yaratmadığımıza bağlıdır.

TEMMUZ SÖZÜ ''Leo C. Rosten''

TEMMUZ SÖZÜ ''Leo C. Rosten''
Hayatın amacının ‘mutlu’ olmak olduğuna inanmam. Bence hayatın amacı: yararlı, sorumlu ve şefkatli olmaktır. En önemlisi fark yaratmaktır; katkıda bulunmak, bir şeyi temsil etmek, yaşamış olmakla bir değişim meydana getirmektir.

HAZİRAN SÖZÜ ''SAMUEL SİMİLES''

HAZİRAN SÖZÜ ''SAMUEL SİMİLES''
Doğru yolda giden kaplumbağa, eğri giden yarış atını geçebilir.

MAYIS SÖZÜ '' CEM YILMAZ''

MAYIS SÖZÜ '' CEM YILMAZ''
Başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır, başka bir şey ne duydum ne gördüm. Gerisi traştır, süstür, dedikodudur.

NİSAN SÖZÜ ''STEVE JOBS''

NİSAN SÖZÜ ''STEVE JOBS''
Bu hayatta zamanınız sınırlı. O sınırlı zamanı, başkasının yaşamını yaşayarak harcamayın. Başka kişilerin düşünceleriyle yaşanan yaşam, dogmaların tuzağına düşmek demektir.

MART SÖZÜ ''PATTİ SMİTH ''

MART SÖZÜ  ''PATTİ SMİTH ''
İyi bir isim yapın. Adınızı temiz tutun. Tavizler vermeyin, başarılı olmak ya da çok para kazanmak için endişe edip durmayın. Sadece iyi şeyler yapmanın peşinde olun. Yaptıklarınızı koruyun ve iyi bir isim yaparsanız işte o zaman kendi adınız sizin değer biriminiz olacaktır. Hayat bir roller coaster gibidir; asla kusursuz gitmez. Muhteşem anlarınız da olacak, çok sert zamanlarınız da. Fakat yaşamak hepsine değer.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
İDİL TÜRKMENOĞLU, sosyal yaşamında ve iş hayatında gözlemlemiş olduğu ' İşyerinde Keyifli Ortam Yaratmak' konusunu, '' Pozitif Yönetim'' adlı kitabında bizlerle paylaşmış. Keyif ve merakla okuyacağınızdan eminim.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
Bu öneri İK okumayı düşünen ve okuyan arkadaşlar için. ÖZDEN ASLAN'ın kaleminden, yeni işe başlamış bir İK'cının iş hayatında yaşadıklarını anlatan bir öykü.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
Büyük- küçük herkesin okuması ve kitaplığında olması gereken bir kitap '' Küçük Prens '' .

Çok fazla hedef koyarsan, en önemlisini ıskalarsın.

Benden Tavsiyeler

Benden Tavsiyeler
Mutlu olduğunuz işi yapın. Hapishaneden kurtulun ve özgürlüğe koşun. Risk alın, cesur olun. Olmak istediğiniz gibi şekillenin. En başta kendinize saygı duyun ve sevin. Uyuttuğunuz benliğinizi uyandırın ve tanıyın. Hayatı ıskalama lüksünüz olmasın.

Bir adam sadece para kazanmak fikriyle işe başladıysa, büyük ihtimalle, yapamayacaktır. Joyce Claude Hall 1891 ...

Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın. Konfucyus ...

Gideceğin yoldan eminsen: Engeller 'dinlenme noktan' olmaktan öteye gidemez.

Facebook

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *