Translate

Mülakat 4, İşe Alındım

07:39:00

  İkinci mülakatımı yaptığım danışmanlık firması, başka bir yerde yeni bir ofis açmış. Cv'me Haziran ayında başvurmuş olduğum Kariyer.net çağrı merkezi ilanından ulaşmışlar. Görüşmeye giderken aslında fazla önemsemedim ve giderken yaşamamam gereken tüm aksilikleri yaşadım ve bu yüzden de bir 20 dakika filan geç gitmek zorunda kaldım. İkinci görüşmem çok rahat geçmişti gene öyle bir şey beklediğimden önemsemedim ve gittiğimde aslında önemsemem gerektiğini ve kapıdan girince ne kadar büyük bir şaşkınlıkla kaldığımı anlatamam. Güzel ve işini ciddiyetle yapan bir yere benziyordu.Ofis renk uyumu çalışan motivasyonu yüksek tutabilecek bir düzende ayarlanmıştı. Fazla kalabalık değil fakat yeni kurulmaya başlanmış bir iş yeriydi. Geç gittiğim için biraz bekletildim. Görüşmeye alındığımda elimin ayağımın titrediğini hissettim ve bir şeyi daha fark ettim heyecanlanınca mülakat anında benim sesim kısılıyormuş bunu da öğrenmiş oldum. İki beyfendi ile görüşme yaptık. Anladığım kadarı ile tecrübeden çok ben bu işi yapabilirim ve problem çözme yeteneğinin olduğuna inananlara yönelik birilerine hitaben arayış içindeydiler. Sorular yavaş yavaş gelmeye başladı.

X-Önlisans mezunusun demek?
Y-Evet.
X-Tecrübe olarak sadece stajların var?
Y-Evet. ( Burada acaba çok detaya girsem ilk yaptığım stajın bu işe yönelik olduğunu ve aslında stajyer değil de bir çalışan olarak alındığımı söylesem mi diye düşündüm ama tabiki heyecanımdan söylemekten vazgeçtim.)
X-Sesin mi kısık?
Y-(Birden içimden çıkan canlı bir sesle) Yok hayır değil.
X-Ben seni zor duyuyorum da.
Y-Biraz heyecanlıyım kusura bakmayın.
Z-Farkındayım titriyorsun başından beri. O zaman biraz farklı sorular soralım. Nerelisin?
( Diye başladı heyecanımı biraz durdurmak kafamı dağıtmak amaçlı o yüzden o detaya fazla değinmeyeceğim, işe yaradı mı?derseniz biraz yaradı biraz yaramadı.)
X-Kitap okuyor musun?
Y- Evet.
X-En son hangi kitabı okudun?
Y-Bir İnsan Kaynakları Masalını okudum, şuan Pozitif Yönetim'e başladım. Çoğunlukla kişisel gelişim okuyorum. (Bu sorudan sonra bana kitap okutturacaklarını sandım, bazı şirketler çağrı merkezlerine eleman alırlarken diksiyon ve şive yapılarını ölçmek için bizim ilkokul hocalarımızın yaptığını saniyeli kitap okutarak mülakatlarını gerçekleştiriyorlar.)
X-Sertifika ve seminerler; 2 tane sertifikan var diksiyon ve farkındalık, bunlarda neler öğrendiğini anlatabilir misin?
Y- (Aslında bakarsanız bildiğim şeyleri heyecan anında biri bana anlatır mısınız der ise bilin ki Kübra her şeyi eline yüzüne buluştıracaktır işte o anlardan bir an)
 Tabi anlatırım diksiyon etkili konuşabilme.(Bakın ne güzel açıklık getirmişim, aslında demek istediğim telaffuzu zor kelimelerin ve akışkan konuşabilmenin, ses tonunun nerede ve nasıl ayarlanması gerektiğinin, duygu ve düşüncelerimizin karşı tarafa daha etkili nasıl iletilebileceği gibi konular demek istemiştim.)
X- Bir tanede protokol semineri var, bunda ne öğrendin?
Y-(soruyu kaynatmak istercesine) Onun sertifikası yok yalnız seminer o.
X-Tamam ne öğrendin?
Y-Protokol düzeni yani protokol işte. (Şimdi sana çayın nasıl içilmesi gerektiğini mi anlatacağım diye bir düşündüm nedense o an aklıma Nihat Aytürk'ün sahnede çay içişi gelmişti, o yüzden bu sahneden ayrılıyoruz. Anlatmak istediğim; Herhangi bir yerde bulunman ve davetler, kutlamalar, önemli günler, devlet adamlarının ve toplumun, kültürlerinin yerine, zamanına, bulunduğun ortama göre uyması gereken kurallar bütünü diyebilirdim ama demedim)
X-Problem çözebilir misin?
Y- Evet çözebilirim. ( O an ki özgüvenime hayran kaldım, tabi ki de çözebilirdim problemde neymiş tavrını sergiledim.)
Z- Biz o zaman biraz da kendimizden bahsedelim. (dedi ve şirketten bahsetti)
Z-Biz elle tutulup gözle görülemeyen bir şey satıyoruz sence ne satıyoruz?
Y- ( O an aklıma bissürü şey geldi hepside elle tutulur gözle görülen şeylerdi, lafta tanıdık gelmişti ama çıkaramadım işte) Siz ne satıyorsunuz ?
Z- Hizmet. (dedi ve anlatmaya devam etti)
Y- ( Tabi ya işletme dersinden hatırlıyordum, ama tabi ki o an işletme dersine kadar gidebileceğim bir an değildi bende gitmedim.)
Z- İlerlemek yükselmek istiyorsan bizimle beraber çok güzel yerlere gelen çalışanlarımız oldu. Herkes çağrı merkezlerini yükselemeyeceği yerler olarak görüyor, bu yüzdende işten ben yükselemem deyip ayrılıyorlar.
Y-(hemen lafa atlamam gerektiğini düşünüp bende oltalama atladım.) Hiç öyle şey olur mu? Aslında insanın kendini geliştirebileceği ve tecrübe sahibi olabileceği yerlerdir çağrı merkezleri , sonuçta insanlarla sürekli etkileşim halindesin, o gözle bakılması yanlış, tabi çalıştığın kurumunda bunu sana sağlayabilmesi önemli.
X- Ki öyle farklı kültürlerle iletişim halindesin sürekli. Bak yavaş yavaş heyecanın dindi daha rahat düşüncelerini söyleyebiliyorsun.
Y- (Çenem açıldı da titreme aynı titreme.) Gülümsedim sadece.
X- Tamam o zaman Kübra geldiğin için teşekkürler Cuma biz seni arayalım Pazartesi gelirsin.
Y- Bende teşekkür edip tokalaşıp iyi günler dileyerek çıktım ofisten.

   Bu görüşmem de burada noktalanmış oldu. Bugünde geri dönüş yapıldı, Pazartesi günü işe başlayabileceğim söylendi. Tabi ki de itiraz etmedim. Çünkü iş beğenme lüksüm kalmamıştı artık, kendi mesleğimde kimse tecrübesiz elemana fırsat vermeyeceğinden, benimde bir yerlerden başlamam gerektiği ve bu sürecide iyi değerlendirmem gerektiğinin farkında olmam gerekirdi ve olduğumu düşünüyorum.
   İşe başladıktan sonra ilk olarak kendi gelişimimle ilgili ve tabi ki mesleğimin de gereklerini göz önüne alarak bir şeyler yapmak olacaktır. Ehliyet şart artık tüm sektörlerde, ilk öncelikle bunu halletmem gerekir çünkü Ocak ayından sonra stajyer ehliyeti alınabiliyor ve ben o zamana kalmak istemiyorum. Ardından dil gelişimim için bir fırsat yaratmam gerekir kendimi bunun içinde Ocak ayına kadar dil kursu araştıracağım günümüzün neredeyse artık en büyük şartı iş hayatında. Bu arada tabi ki de  sadece bu ikisiyle yetinmem ve gelişim olarak bakmak doğru olmayacaktır onlar iş hayatının artık şartları, gelişimim içinde sertifikalı kurslar ve düzenlenen seminerlere katılım göstermeye çalışacağım.

  • Bakalım Pazartesi neler olacak?
  • Ofis kültürüne, şartlarına, kurallarına, çalışanlarına ayak uydurabilecek miyim?
  • Tecrübesiz bulunduğum iş ortamında yapacağım işi kolay adapte olabilecek miyim? Yoksa zorlanacak mıyım?
  • İlerleyen zaman içinde ne derece kendimi geliştirmiş tecrübe kazanmış belki de biraz uzun zaman sonra aynı iş yerinde yükselme ve hedefime ulaşabilecek miyim?
      Kim bilir...


You Might Also Like

0 yorum

NİSAN SÖZÜ ''Henry D. Thoreau''

NİSAN SÖZÜ ''Henry D. Thoreau''
Tecrübelerimin bana öğrettiği bir şey var: Hayallerinin peşinden emin adımlarla yürüyen ve arzu ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf eden insanlar, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşırlar.

Mart Sözü '' Lao Tzu ''

Mart Sözü '' Lao Tzu ''
Doruğa ulaşsanız bile, hala ulaşılması gereken gelecek önünüzde durmaktadır.

Kasım Sözü ''Mümin Sekman''

Kasım Sözü ''Mümin Sekman''
Başkasına sadakatiniz, kendi başarı kapasitenize ihanetiniz olmaya başladıysa gitme zamanı gelmiş demektir.

Ekim Sözü ''W.E.Demıng''

Ekim Sözü  ''W.E.Demıng''
İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.

AĞUSTOS SÖZÜ '' ELİZABETH HOLMES''

AĞUSTOS SÖZÜ '' ELİZABETH HOLMES''
Başarılı bir insan olup olmadığınızı belirleyen şey, insanların hayatında bir değişiklik yaratıp yaratmadığımıza bağlıdır.

TEMMUZ SÖZÜ ''Leo C. Rosten''

TEMMUZ SÖZÜ ''Leo C. Rosten''
Hayatın amacının ‘mutlu’ olmak olduğuna inanmam. Bence hayatın amacı: yararlı, sorumlu ve şefkatli olmaktır. En önemlisi fark yaratmaktır; katkıda bulunmak, bir şeyi temsil etmek, yaşamış olmakla bir değişim meydana getirmektir.

HAZİRAN SÖZÜ ''SAMUEL SİMİLES''

HAZİRAN SÖZÜ ''SAMUEL SİMİLES''
Doğru yolda giden kaplumbağa, eğri giden yarış atını geçebilir.

MAYIS SÖZÜ '' CEM YILMAZ''

MAYIS SÖZÜ '' CEM YILMAZ''
Başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır, başka bir şey ne duydum ne gördüm. Gerisi traştır, süstür, dedikodudur.

NİSAN SÖZÜ ''STEVE JOBS''

NİSAN SÖZÜ ''STEVE JOBS''
Bu hayatta zamanınız sınırlı. O sınırlı zamanı, başkasının yaşamını yaşayarak harcamayın. Başka kişilerin düşünceleriyle yaşanan yaşam, dogmaların tuzağına düşmek demektir.

MART SÖZÜ ''PATTİ SMİTH ''

MART SÖZÜ  ''PATTİ SMİTH ''
İyi bir isim yapın. Adınızı temiz tutun. Tavizler vermeyin, başarılı olmak ya da çok para kazanmak için endişe edip durmayın. Sadece iyi şeyler yapmanın peşinde olun. Yaptıklarınızı koruyun ve iyi bir isim yaparsanız işte o zaman kendi adınız sizin değer biriminiz olacaktır. Hayat bir roller coaster gibidir; asla kusursuz gitmez. Muhteşem anlarınız da olacak, çok sert zamanlarınız da. Fakat yaşamak hepsine değer.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
İDİL TÜRKMENOĞLU, sosyal yaşamında ve iş hayatında gözlemlemiş olduğu ' İşyerinde Keyifli Ortam Yaratmak' konusunu, '' Pozitif Yönetim'' adlı kitabında bizlerle paylaşmış. Keyif ve merakla okuyacağınızdan eminim.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
Bu öneri İK okumayı düşünen ve okuyan arkadaşlar için. ÖZDEN ASLAN'ın kaleminden, yeni işe başlamış bir İK'cının iş hayatında yaşadıklarını anlatan bir öykü.

NE OKUMALIYIM?

NE OKUMALIYIM?
Büyük- küçük herkesin okuması ve kitaplığında olması gereken bir kitap '' Küçük Prens '' .

Çok fazla hedef koyarsan, en önemlisini ıskalarsın.

Benden Tavsiyeler

Benden Tavsiyeler
Mutlu olduğunuz işi yapın. Hapishaneden kurtulun ve özgürlüğe koşun. Risk alın, cesur olun. Olmak istediğiniz gibi şekillenin. En başta kendinize saygı duyun ve sevin. Uyuttuğunuz benliğinizi uyandırın ve tanıyın. Hayatı ıskalama lüksünüz olmasın.

Bir adam sadece para kazanmak fikriyle işe başladıysa, büyük ihtimalle, yapamayacaktır. Joyce Claude Hall 1891 ...

Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın. Konfucyus ...

Gideceğin yoldan eminsen: Engeller 'dinlenme noktan' olmaktan öteye gidemez.

Facebook

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *